OKUL ÖNCESİ EĞİTİM VE ÖNEMİ
0-6 yaş dönemi her anlamda ve her alanda gelişmenin, büyümenin en hızlı olduğu dönemdir. İnsan hayatındaki en önemli dönemdir, denilebilir.
Okul öncesi eğitim süresince çocuklar ilköğretime hazırlanırken, paylaşmayı, dayanışmayı, sosyalleşmeyi ve birlikte çalışmayı öğrenirler. Okul öncesi eğitimin amacı çocuklarda öğrenmeye ilgi uyandırmak ve çocuğun var olan yeteneklerini görünür kılmaktır.
Bu dönem, araştırmacılar için çocuğun yüksek öğrenme potansiyeline sahip olduğu bir dönem olarak görülmektedir. Uygun fiziksel ve sosyal çevre koşullarında ve sağlıklı etkileşim ortamında yetişen çocuklar, daha hızlı ve başarılı bir gelişim gösterirler.
Çocuğun doğduğu günden temel eğitime başladığı güne kadar geçen yılları kapsayan ve çocukların daha sonraki yaşamlarında önemli rol oynayan; bedensel, psiko-motor, sosyal-duygusal, zihin ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı, kişiliğin şekillendiği ve çocuğun devamlı olarak değiştiği bir süreçtir. Dolayısıyla bu dönemi çok iyi değerlendirmek gerekir.
Tüm bu süreçte anaokulunun en önemli yanı ise çocukta var olabilecek herhangi bir gelişimsel sorunu erkenden keşfedilip gerekli müdahalelerin yapılmasının sağlamasıdır.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ ALAN ÇOCUK ;
1- İlköğrenime hazır başlıyorlar ve okulda daha başarılı oluyorlar.
2- Kendilerine güvenleri artıyor.
3- Zihinsel/bilişsel yetenekleri ve fiziksel sağlıkları gelişiyor.
4- Çevreleriyle ve akranlarıyla iletişim yetenekleri güçleniyor.
5- Saldırganlık ve şiddet eğilimleri azalıyor.
6- Daha yaratıcı ve sorun çözücü oluyorlar.
7- Öğrenme motivasyonları yükseliyor.
8- Çocukların zekâ puanlarında yükselme oluyor.
9- Çocukların beslenme ve sağlık durumunda iyileşme görülüyor.
Sosyal olarak; Oyuncakları paylaşmayı, yiyecekleri paylaşmayı, karşılıklı konuşmayı, yaşıtlarıyla çatışmaları ve ilişkilerde ortaya çıkan sorunları çözümlemeyi, kendini nasıl ve ne zaman koruyacağını, diğer çocukların hakkına saygı göstermeyi öğrenirler.
Duygusal olarak; Kendi işini yapma, sorunlarını çözme, bazı kararları vermesi sayesinde kendine güveni yükselir. Kendine oyalanabilir, vakit geçirebilir. Ailesinin olmadığı ortamda kendine bakabilir. Tüm bunları yapabildiği için kendine güveni gelir. Toplu yaşam kurallarını da benimser.
Fiziksel olarak; Kesme, yapıştırma, boyama, kalem kullanma gibi faaliyetlerin düzenli olarak yapılması sonucu ince motor becerileri gelişir. Ayrıca koşma, zıplama, fırlatma, tırmanma gibi kaba motor fonksiyonlarını da kullanır ve geliştirir.
Zihinsel olarak; Nesneleri eşleştirme, sınıflandırma, ölçme, gözlem yapma ve fikirler üretme gibi matematik ve bilim becerilerini kazanır. Canlandırma, taklit ve hayali oyunlar sayesinde hayal gücü gelişir.
ANAOKULUN ÖNEMİ
Anaokulu, ilköğretime hazırlığın yanı sıra ailenin dışına atılan ilk adım olarak düşünülmelidir.
Anaokulu, çocuğa bilgi aktarmaktan çok çocuğun içinde var olan yeteneklerin
Anaokulu eğitimi çocukların kuralları etkili bir biçimde öğrenebileceği bir kurumdur.
Çocuk yaşıtlarıyla ilişkiye girerek birlikte yaşamayı, yemek yemeyi, uyumayı ve oynamayı öğrenir.
Tüm bu bilgi ve deneyimin 6 yaşından önce kazanılmasının asıl önemi çocuğun zihinsel ve duygusal gelişimi için bu yilların çok önemli yıllar oluşudur.Bu dönemde edinilen bilgiler hem çok kolay öğrenilmekte hem kalıcı olmakta ve öğrenme alışkanlığı geliştirmek açısından önem taşımaktadır.
Anaokuluna giden çocukların gitmeyenlere oranla ilkokulda daha çok uyumlu ve başarılı oldukları bilinmektedir.